Türkiye caz sahnesinin en seçkin isimlerinden olan Sibel Köse ve Kamil Erdem’in yer aldığı Avrupa Dörtlüsü, Avrupa Günü’nün çok sesliliğini ve kültürel zenginliğini cazın evrensel diliyle buluşturarak hem Türk hem de çok kültürlü ezgileri içeren repertuarıyla 600’ü aşkın Gaziantepli caz severle bir araya geldi.

İzleyicilerin yoğun ilgisine sahne olan konserin açılış konuşmasını gerçekleştiren GTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Taner Özdurak, Avrupa Günü’nün 1950 yılında barış içinde yaşamanın mümkün olduğunu ilan eden bir fikirle doğduğunu, farklılıkların çatışma değil bir zenginlik kaynağı olabileceği inancıyla şekillendiğini fakat bugün bu fikrin yeniden hatırlatılmaya muhtaç olduğunu ifade ederek şöyle devam etti:

“Dünyanın dört bir yanında hâlâ savaşlar sürüyor. İnsanlar yerlerinden ediliyor, umutlar yerini korkuya bırakıyor. İşte tam da bu yüzden Avrupa Günü’nü anmak, yalnızca bir tarih kutlaması değil barışın, birlikte yaşamanın ve ortak değerlerde buluşmanın ne kadar kıymetli olduğunu yeniden hatırlamaktır. Bu yüzden bugün sanat aracılığıyla bir araya geliyoruz. Çünkü sanat, sadece estetik değil; aynı zamanda birleştirici, onarıcı ve umut verici bir güçtür. Bu gece bizlerle olacak Türkiye caz sahnesinin değerli sanatçıları Sibel Köse ve Kamil Erdem’e gönülden teşekkür ediyorum. Onlar bu akşam sadece notaları değil; kültürleri, duyguları, insanları da birbirine yakınlaştıracaklar."

Konuşmasına Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Sanatsız kalan bir milletin, hayat damarlarından biri kopmuş demektir,ö sözüyle devam eden Özdurak, “Atatürk, Cumhuriyetimizi kurarken sadece fabrikalar değil, tiyatrolar da açtı. Sadece yollar değil, fikir yolları da yaptı. Çünkü biliyordu ki kalkınmanın yolu sadece üretmekten değil, hissetmekten ve düşündürmekten geçer. İşte biz de bu anlayışla, GTO olarak sanatı her zaman destekledik. Bu akşamki konseri düzenleyen Gaziantep AB Bilgi Merkezi de bu vizyonun yaşayan örneklerinden biridir. Türkiye’nin ilk AB Bilgi Merkezi olan bu yapı, 30 yıla yaklaşan geçmişiyle yalnızca bilgi sunan bir yer değil; bir anlayışın, bir vizyonun, bir diyaloğun temsilcisidir. Bugüne kadar yüzlerce etkinlik düzenleyerek Gaziantep’in sosyal ve kültürel hayatına katkı sağladık" dedi.

Avrupa Birliği Türkiye Büyükelçisi ve Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Thomas Hans Ossowski ise “Bu yıl Gaziantep'te sizlerle birlikte olmak istedik çünkü bu ilham verici şehir dayanışmanın sembolü haline geldi. Gaziantep, en zor zamanlarda bile insan onurunu korumanın ne demek olduğunu gösterdi. Avrupa Birliği'nin temelinde de aynı haysiyet ve iş birliği inancı yatmaktadır. 75 yıl önce Schuman Bildirgesi, egemenlik kurma üzerine değil, ortak değerler üzerine inşa edilmiş bir Avrupa projesinin tohumlarını attı. Savaşın küllerinden barış, refah ve insan onurunun yeniden doğması cesaret isteyen bir hayaldi. Bu işbirliği çatışmanın yerini alabilirdi. Gaziantep, bu ruhu en iyi şekilde taşıyan yerlerden biridir. Medeniyetlerimiz, tam da bu bölgede köklerini bulmuş, Tarihlerimiz ve kültürlerimiz iç içe geçmiştir. Ve birlikte var olma, saygı, toplum olma değerlerimiz burada kök salmıştır. Gaziantep, bu mirası ileriye taşımanın ne anlama geldiğini bilir."