“Aynı dosyada, aynı suçtan ceza almış iki kişiden biri serbest bırakılırken, diğeri hâlâ cezaevindeyse ortada adalet değil, keyfiyet vardır" diyen Meriç, infaz rejimindeki bu çarpıklığın artık kabul edilemez bir noktaya geldiğini belirtti.

Meclis’e sunulan yeni infaz düzenlemelerinde 31 Temmuz mağdurlarına ilişkin hiçbir adım atılmamasını büyük bir sorumsuzluk olarak nitelendiren Meriç, bu adaletsizliğin yalnızca belirli bir kesimi değil, tüm toplumu ilgilendirdiğini vurguladı.

“Bugün 31 Temmuz mağdurları adalet bekliyor; yarın aynı çarpık sistem başkalarını vuracak. Türkiye zaten Avrupa’da cezaevinde en çok insan bulunduran ülke. Bu tablo, suçla değil insanla mücadele eden bir anlayışın göstergesidir. Hukuk adı altında cezalandırma, intikam duygusuna dönüşmemelidir" dedi.

Bayram öncesinde binlerce ailenin umutla Meclis’ten gelecek adil bir düzenlemeyi beklediğini söyleyen Meriç, “Her gün bir çocuk ‘Babam ne zaman gelecek?’ diye soruyor. Bu sorunun hâlâ bir cevabı yok. Meclis artık bu sessizliğini bozmalıdır" ifadelerini kullandı.

Meriç, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bu düzenlemenin yeni infaz yasasında yer alması yalnızca hukukun değil, vicdanın da gereğidir. Ailelerin parçalandığı, çocukların annesiz babasız kaldığı bir ülkede ne bayram tam olur ne de mutluluk gerçek. Bu adaletsizlik son bulmalı; aileler bayrama gözyaşıyla değil, umutla girmelidir."