
Türkiye'de 10 kişiden biri topuk dikeni sorunu yaşıyor
Modern yaşam tarzı ve hareketsizlik, ayak sağlığını tehdit eden sorunların başında gelen topuk dikeni vakalarının artmasına neden oluyor. Uzmanlar, özellikle uzun süre ayakta çalışanlar, fazla kilolu bireyler ve uygun olmayan ayakkabı kullanan kişilerde bu rahatsızlığın ciddi oranda arttığına dikkat çekiyor....
Medical Point Gaziantep Hastanesi
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Özer Erzurumluoğlu, topuk dikeni
hakkında şu bilgileri verdi:
“Topuk dikeni, ayak tabanındaki
bağ dokusunun topuk kemiğine yapıştığı noktada kalsiyum birikmesi sonucu oluşan
kemiksi bir çıkıntıdır. Genellikle sabahları, ilk adımda hissedilen keskin bir
ağrı ile kendini gösterir. Bu durum, çoğunlukla ‘plantar fasiit’ adı verilen,
bağ dokusunun iltihaplanmasıyla ilişkili bir tablodur. Kişi, sabah ilk
adımlarında topuğunda bıçak saplanır gibi bir ağrı hisseder."
Dr. Erzurumluoğlu, topuk dikenine
yol açabilecek risk faktörlerini şöyle sıraladı:
"Uzun süre ayakta çalışan
meslek grupları (öğretmenler, hemşireler, garsonlar vb.)
Aşırı kilo (obezite)
Düz taban ya da yüksek kavisli
ayak yapısı
Desteksiz, uygun olmayan ayakkabı
kullanımı
40 yaş ve üzeri bireyler
Topuk dikeni tedavisinde öncelikle
cerrahi olmayan yöntemler tercih ediliyor. Bu yöntemler arasında:
Dinlenme
Soğuk uygulama
Fizik tedavi ve egzersiz
programları
Ortopedik tabanlık kullanımı
Gerekli durumlarda kortizon
enjeksiyonları dikkat çekiyor. Uzun süren ve dirençli vakalarda, şok dalga
tedavisi (ESWT) ya da nadiren cerrahi müdahale gerekebiliyor.
Dr. Erzurumluoğlu, topuk dikeninin
büyük ölçüde önlenebilir bir rahatsızlık olduğunu vurgulayarak şu önerilerde
bulundu:
“Ayağa uygun ortopedik ayakkabılar
tercih etmek, ideal kiloda kalmak ve düzenli esneme egzersizleri yapmak topuk
dikeni riskini azaltır. Özellikle ilk belirtiler görüldüğünde vakit kaybetmeden
bir uzmana başvurmak, hastalığın ilerlemesini önleyebilir."
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.